4 Kasım 2008 Salı

yapayalnız kalmış gibiyim yaşamın kollarında,tek beden ve düşünemeyen bir ruhla.
susmalı mıyım, yoksa içimden gelenleri art arda sıralamalı mı?
zamanı geri alsalar,aynı şekilde mi yaşardım, aynı şeyleri mi yapardım?
hayat ne kadar çok şıklı,karar vermek bir o kadar zor.
hangisi mantıklı seçeneklerden.
pişman olacaksam yapmamalıyım,yapacaksam pişman olmamalı...
pişman değilim.
yaşandı bitti.üzerinde düşünmek anlamsız.yürüdüğüm yolda bir kerelik sola saptım.kaybettiğim birşey yok,sadece suskunluk kazandım.dilimi yutmuş gibiyim.hayat o kadar basit ki.bir süre sonra bu da düzelecek.dilim çözülecek.herşey bulanıklaşıp rüyayla gerçek arasına sıkışıp kalacak.
herşey rutin,herşey öyle sıradan ki!
mutluluk,mutsuzluk,gözyaşı,hüzün,gülüş...her biri sırayla yaşanıp,bitiyor.sırabaşı yine geliyor ve sonra sonu...bazen yalnızlık kalabalığa karışıyor,kalabalıksa yalnızlığa.fütursuzca ilerliyor zaman,kimse umrunda değil!
bütün bunlar tek bir şey öğretiyor bana;hayatta yapayalnız olduğumu.kimsenin,hiç kimsenin olmadığını öğretiyor.yalnızlığa alışmaya çağırıyor kimi zaman,kimi zamansa varlığını yok sayıyor.

Hiç yorum yok: