5 Kasım 2008 Çarşamba

heykel

her bugünün bir yarın tarafından dün olacağını bilerek yaşıyordu küçük adam.her yeni başlayan sabah kendini yaşayacağı güne teslim ediyordu.ve düşündüğü birşey vardı ki doğruluğundan çok emindi:kimin bugünü yarınıyla aynıydı ki!bir tek şey vardı onun için rutinliğini yitirmeyen.
gün ışığının doğuşuyla uyanmazdı küçük adam,ne geç ne de erken başlamalıydı ona göre yaşam.
o gün yine uyandığında mahalledeki çocuklar çoktan başlamışlardı oyuna.her zaman ki gibi yine teslim etti güne bedenini.
her gün ki banka oturduğunda öğle çoktan olmuştu.yine geldi güzel kadının yanına.soğuk vücuduna dokundu,bakışları değişmeyen kadın hala uzaklara bakıyordu.kadının baktığı yöne baktı adam ve onun izlediklerini izledi;insanları ve insanların yüzlerindeki anlamsız ifadeleri,hızlı adımları,sokak köpeklerini ve elele genç sevgilileri.bu,yanında oturan sert kadın ne çok şey biliyordu.hergün izliyordu hayatı,nasıl ilerlediğini görüyordu.
elini bir kez daha gezdirdi kadının bedeninde,irkildi birden.yine akşam olmuştu.dudaklarını kadının buz gibi yanağına dokundurdu ve kalktı.yarının getireceklerini,bugünün götüreceklerini aklından geçirerek kalabalığa karıştı.yarın yine kadının yanında neler izleyecekti,hayalleriyle uykuya daldı.

Hiç yorum yok: