18 Mayıs 2010 Salı

en önemlisi: susmuşum.

13 Mayıs 2010 Perşembe

yanılmış olamam,elbet benim içindi. benim peşim,benim izim,benim sesimdi.
...konuşmaya mecali kalmamıştı.gözlerinde damla damla yaşları.
dokunmadım.ağlama,demedim.affetmek zor geliyor herşeyi unutup.tüm kalbim onun olsa da gurur olmuş ruhumun sahibi.
bakıyorum suratına.anlamsız geliyor.eskisi değil.yepyeni değil.karmakarışık,sanki birazdan yok olacakmış gibi.saçlarına dokunuyorum hayalimde.titriyor.
cesaretsizmiş benim sevdiğim,korkak bir yüreğe sahipmiş.özlemiş ama söyleyememiş.
denize yaklaştırıyorum.balıkçıları izletiyorum ona son kez.
bak diyorum sonsuzluk aslında iki mavinin buluştuğu nokta.
başını sallıyor yalnızca ya da bana öyle geliyor,ona bakmıyorum.
ellerinden tutuyorum son kez.onu sevdiğimi söylüyorum.kokusunu içime çekiyorum.deniz kokuyor.
ve itiyorum.hızla düşüyor.kimse kurtarmıyor.izliyorum.yavaş yavaş ölüyor.
aslında korkmuyor bunu hissediyorum.sessizce yok oluyor,gözlerimin önünde benim ellerimle.
yavaş yavaş.
işte o zaman anlıyorum: sessizliği haksızlığındanmış,gözleri ıslatmış yanaklarını,yine de konuşmamış.
gözlerimi yumsam da ya da hiç durmadan ağlasam da hiçbir şey değişmez.
her son gelip bulur aşkları.
yarım kalsa da bazı şeyler sonunu getirmek için çabalama.çünkü ne kadar beklersen bekle giden geri dönmüyor. gözlerinin önünde koca bir özlem. fakat hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
sakın ağlama,
üzülme,unutma ki değmiyor yasak aşklara.
yağmur nazlı nazlı yağıyor ama senden başka kimse bulutların ağladığını bilmiyor.
yormamak lazım kalpleri
bir kez duruldular mı bir daha asla sakinlik dinmiyor..
nolur sıkı tut ellerimi.beni o soğuk rüzgarların kollarına bırakma sakın,diye susarken gözyaşlarım içime sızıyordu.